Macaristan
Demokrasi sınavının ekonomik krizi gölgede bıraktığı ülke
Macaristan, küresel krizden ve Avro Alanı krizinden etkilenen ülkeler arasında bulunuyor. İhracatta azalma ve düşük iç talep nedeniyle ekonomi 2009’da yüzde 6,8 oranında küçüldü. Kamu borçlarını ve dış borçlarını karşılamakta güçlük çeken Macaristan, 2008 yılında mali yardım başvurusunda bulundu. AB ve IMF’nin iş birliğinde ülkeye ödemeler dengesi desteği olarak toplam 20 milyar avro mali yardım sağlanması kararlaştırıldı. Söz konusu program kapsamındaki mali yardımın, ülkenin mali konsolidasyon, mali yönetim, mali sektöre ilişkin düzenlemeler, denetim ve diğer birtakım yapısal reformlar gerçekleştirmesi şartıyla verilmesi öngörüldü.
Macaristan’da bütçe açığının, 2010 yılında iktidara gelen merkez sağ FIDESZ Partisi’nden Viktor Orbán liderliğindeki hükümet tarafından alınan önlemlerle, AB ve IMF’nin 2008’de şart koştuğu GSYİH’nin yüzde 3,8’ine çekilmesi hedeflendi. Başbakan Orbán, vergilerde indirime gitti ancak vergi gelirlerindeki azalmayı telafi etmek amacıyla ve geçici olacağı güvencesiyle büyük sermayeli firmalar olarak değerlendirdiği enerji, telekomünikasyon ve finans sektöründeki firmalara yönelik kriz vergisi getirdi. 2011 yılında Avro Alanı’nda şiddetlenen kriz, Macaristan’ın bütçesinin yeniden gözden geçirilmesini gerektirdi.
Diğer yandan, Orbán hükümetinin, milliyetçi ve baskıcı politikalar uyguladığı yönünde AB’den eleştiriler alması ise ülkede bir demokrasi krizine yol açtı. Hükümet, tüm basın organlarını denetlemek amacıyla, üyelerinin bir kısmı iktidar partisinden oluşan bir denetleme kurulu oluşturulmasını öngören bir yasa kabul etti. Yasayla, özel medya kuruluşlarının devlet tarafından daha sıkı takibe alınmasına ve para cezasına çarptırılmasına imkân tanındı. Macaristan Medya Yasası’na karşı, basın ve yayın özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle AB’den eleştiriler gelirken, söz konusu yasanın Lizbon Antlaşması ve Avrupa Temel Haklar Şartı ile çeliştiğine dikkat çekildi. Bu tepkiler üzerine Macaristan Parlamentosu, Avrupa Komisyonu tarafından talep edilen değişiklikleri 7 Mart 2011 tarihinde kabul etti. Ancak AP, Macaristan’ın yaptığı değişikliklere rağmen yasanın daha fazla gözden geçirilmesi gerektiğini, AB yasaları ve konvansiyonlarına uymayan kanunları ve kanunlarda bulunan hükümleri iptal etmesini ve uygulamamasını istedi. Bu gelişmeler üzerine Macaristan, tartışmalı medya yasasını AB standartlarına uyumlu halde değiştirmeyi kabul etti.
Macaristan’da tartışmalı medya yasasının yanı sıra tartışmalı yeni Anayasa da 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girdi. Orbán hükümetinin bir dizi değişiklik yaptığı ve dördüncü değişikliğin 11 Mart 2013 tarihinde gerçekleştiği Anayasa, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını ortadan kaldırdığı, medya denetimini sıkılaştırdığı ve özgürlükleri daralttığı, Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerini ortadan kaldırdığı gerekçesiyle, Macar halkının yanı sıra AB’nin de tepkisini çekti. Anayasa ile ilgili sorunlar devam ederken kabul edilen Dördüncü Anayasa Değişiklik Paketi ise bir yandan hak ve özgürleri kısıtladığı, diğer yandan da AB hukuku ve hukukun üstünlüğü ile uyumlu olmadığı gerekçesiyle, özellikle AB ve Avrupa Konseyi yetkilileri tarafından eleştirildi.
S&P, Macaristan Merkez Bankası’nda hükümetin yönetim değişikliğine gitmesi, ülkede kabul edilen yeni Anayasa’nın AB tarafından ciddi eleştiriler almasına bağlı olarak, Mart 2011’de Macaristan’ın kredi notunu A’dan BBB’ye düşürdü. Konuyla ilgili olarak S&P, Macar ekonomisinin güven kaybına uğradığını ve kurumsal denetim mekanizmalarının bağımsızlığının zedelendiğini, hükümetin alışılmışın dışında ekonomik politikalar uygulamasının ise orta vadede ekonomik gelişmeyi olumsuz etkilediğini belirtti.
Ülkenin yüksek kamu borcu ve yatırımcıların güveninin azalması nedeniyle uzun vadeli faiz oranlarının da halen yüksek düzeyde seyrettiği Macaristan’da, ihracata dayalı ekonominin durgunluk içinde olması ise işsizlik oranı ve özellikle genç işsizlik oranının yükselmesine yol açıyor.
Bütün siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklara rağmen Macaristan, 2013’ün ikinci çeyreğinden itibaren dereceli olarak resesyondan çıkmaya başladı ve büyüme trendine girdi. Büyümedeki temel etken olarak iç talepteki artış gösterilse de özel tüketimin de etkinliği artmaya başladı. 2013’teki büyüme döneminde, dış ticarette toplam ihracatın oranı, ithalat oranının üzerinde bir seyir gösterdi. Öte yandan, Avro Alanı’nın dışında yer alan Macaristan’da, forint/avro oranındaki dalgalanmadan kaynaklı istikrarsızlıklar sürüyor. Bu durum, iç ve dış şoklara karşı kırılganlıklara sebep oldu. 2013’te, Macaristan’ın para birimi olan forint, avro karşısında yüzde 1,9 oranında güç kaybetti. Bununla birlikte, 2012 yılındaki yüzde 133 seviyesinden 2013’te yüzde 120’ye düşen dış borç oranı, bölgedeki en yüksek dış borç oranlarından biri konumunda. Aşırı açık prosedürünü 2012 yılında sonlandıran Macaristan’ın, Avrupa Komisyonu 2013-2014 tahminlerine göre yüzde 3’lük bütçe açığı sınırını aşabileceği değerlendirildi. Dolayısıyla Macaristan, 2013 yılından itibaren orta vadeli mali önlemler almaya başladı. Bu doğrultuda 2013 yılında; vergi uyumu, mali yönetim yapısının güçlendirilmesi, yargı sisteminin güçlendirilmesi, kadınların emek piyasasına katılımı konularında iyileştirmelere gidildi. Öte yandan, kamu borçlarının düşürülmesi, vergi sisteminin iyileştirilmesi ve yoksulluğun azaltılması konularında eksiklikler varlığını koruyor.
Ülkenin temel ekonomik göstergelerine buradan ulaşılabilir.