F
Fannie Mae ve Freddie Mac
Fannie Mae & Freddie Mac
1938 yılında, Büyük Bunalım döneminde inşaat sanayine yardım amaçlı kurulan ve 1968 yılında özelleştirilen, Amerika’daki mevcut ve potansiyel ev sahiplerine ipotek parası sağlayan şirketlerdir. ABD hükümeti, Eylül 2008 tarihinde, konut kredisi sektörünün iki dev kuruluşu Fannie Mae ve Freddie Mac’in kontrolünü devralmak zorunda kalmış, bu iki şirkete toplam 200 milyar dolar nakit aktarılmıştır. Her iki şirketin çöküşü, küresel ekonomik krizin temellerini atmıştır.
Finansal Denetim
Financial Supervision
2007 ve 2008’de ortaya çıkan finansal kriz, ulusal kurumların yapısı ve denetiminin yanı sıra genel olarak finansal sistemde ciddi eksikliklerin olduğunu ortaya koymuştur. Ulusal modellere dayanan denetim sistemlerinin, birbiriyle bağlantılı ve birbirine entegre olmuş Avrupa finansal piyasalarında yetersiz kaldığı görülmüştür. Mayıs 2009’da, Avrupa Komisyonu, finansal denetime ilişkin yeni bir kurumsal sistem için dizi reform önermiştir. Avrupa Finansal Denetim Sistemi, makro ve mikro ihtiyati denetimi içermektedir. Avrupa Sistemik Risk Kurulu’nun, makro ihtiyati gözetim ile finansal sistemin bütün olarak istikrarını gözetmesi ve finansal piyasalardaki zayıflıklar hakkında zamanında uyarılarda bulunması öngörülmüştür. Mikro ihtiyati denetimde ise üç kurumdan oluşan (Avrupa Bankacılık Otoritesi, Avrupa Sigortacılık ve Emeklilik Otoritesi ile Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi) Avrupa Denetim Kurumları ve ulusal denetim kurumlarının, finansal kurumları denetlemesi öngörülmüştür. Eylül 2012’de, Avrupa Komisyonu, AMB’ye bankacılık sektörünün denetimi konusunda daha fazla sorumluluk verilmesi konusunda öneride bulunmuştur. Ekonomik ve Parasal Birliğin güçlendirilmesi için Avrupa Merkez Bankası tarafından bankaların tek bir denetim mekanizmasıyla denetlenmesi öngörülmüştür.
Finansal İstikrar Kurulu
Financial Stability Board (FSB)
2 Nisan 2009 tarihinde, G-20 tarafından kurulmuştur. Amacı, ulusal finans otoriteleri ve uluslararası standart koyucu kuruluşların çalışmalarını koordine etmek ve etkili düzenleyici, denetimsel ve diğer finansal sektör politikalarının uy
gulanmasını geliştirmek ve teşvik etmektir. Önde gelen uluslararası finansal merkezlerinde, finansal istikrardan sorumlu olan ulusal otoriteleri, uluslararası finansal kurumları, sektördeki özel uluslararası düzenleyici ve denetim gruplanmalarını ve merkez bankası uzmanlarından oluşan komiteleri bir araya getirmektedir. Finansal İstikrar Kurulu’nun Başkanı, Kanada Merkez Bankası Guvernörü Mark Carney’dir. Sekretaryası ise İsviçre’nin Basel kentinde, Uluslararası Ödemeler Bankası’nda görev yapmaktadır.
1999 yılında G-7 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Guvernörleri tarafından kurulan Mali İstikrar Forumu’nun yerini almıştır. Mali İstikrar Forumu’nun amacı, çeşitli ulusal ve uluslararası gözetim ve finans kuruluşları arasında iş birliğini artırmak suretiyle uluslararası finansal sistemde istikrarı sağlamaktı. Kasım 2008’de G-20 ülkelerinin liderleri, Mali İstikrar Forumu’nun genişletilmesi ve üye sayısının artırılması çağrısında bulunmuşlardır. Nisan 2009’da yapılan G-20 zirvesinde ise daha geniş bir yetkiye sahip olan Finansal İstikrar Kurulu, Mali İstikrar Forumu’nun yerini almıştır.
Finansal İstikrar Kurulu’nun görevleri arasında, finansal sistemi etkileyen kırılganlıkları değerlendirmek ve gerekli önlemleri gözetmek; finansal istikrardan sorumlu otoriteler arasında koordinasyon ve bilgi alışverişini desteklemek; piyasalardaki gelişmeler ve bunların finansal istikrar üzerindeki etkilerini izlemek ve tavsiyelerde bulunmak; düzenleyici standartların karşılanması ile ilgili tavsiyelerde bulunmak ve en iyi uygulamaları izlemek; uluslararası standart koyucu kuruluşların politika geliştirme çalışmalarını gözden geçirmek ve IMF ile erken uyarı egzersizleri gerçekleştirmek yer almaktadır.
Finansal İşlemler Vergisi
Financial Transaction Tax
Finansal piyasalardaki dalgalanmaların önüne geçmek, daha adil ve eşit bir vergi düzeni sağlamak gibi nedenlerle önerilen vergi çeşididir. Kriz döneminde gündeme gelen finansal işlemler vergisi ile ilgili en önemli adım, Avrupa Komisyonu tarafından 28 Eylül 2011 tarihinde finansal işlemlerden alınması öngörülen ortak bir vergi sistemi ile ilgili bir yönerge tasarısının hazırlanmasıdır.
Ekonomik ve finansal kriz sonrasında, finansal sektörünün çoğunlukla KDV’den muaf olduğu ve kamu bütçesine daha adil bir katkı yapması gerektiği düşüncesi genel kabul görmeye başlamıştır. Komisyon tasarısı, tüm finansal işlemleri yani şirket hisseleri, bonolar, para piyasası araçları, kolektif yatırım birimleri, yapılandırılmış ürünler ve türev ürünler gibi finansal araçların alım satımını kapsamaktadır. Bunun koşulu, alım satımın en az bir tarafının bir AB üyesi devlette yerleşik olması ve bir Üye Devlette yerleşik olan bir finansal kurumunun işleme taraf olmasıdır. Söz konusu finansal kurum kendi adına, diğer bir şahıs adına veya işlemin bir tarafı adına hareket ediyor olabilir. Finansal kurumdan yatırım firması, organize piyasalar, kredi kurumları, sigorta ve reasürans işletmeleri, kolektif yatırım girişimleri ve yöneticileri, emeklilik fonları ve yöneticileri ve faaliyetlerinin önemli bir kısmının işlemlerden meydana geldiği diğer bazı işletmeler anlaşılmaktadır. Finansal İşlemler Vergisi, işlemin gerçekleştiği andan itibaren geçerlidir.
Üye Devletler tarafından alınması öngörülen minimum Finansal İşlemler Vergisi oranları şöyledir:
- Türev anlaşmaları dışındaki tüm finansal işlemler için binde 1,
- Türev anlaşmaları ile ilgili tüm finansal işlemler için on binde 1.
AB Ekonomi ve Maliye Bakanları Konseyi’nde yapılan görüşmelerde, ortak bir finansal işlemler vergisi uygulanması konusunda tüm Üye Devletler arasında uzlaşma sağlanamamıştır. Bunun üzerine, 22 Ocak 2013 tarihinde, AB Bakanlar Konseyi Finansal İşlemler Vergisi’nin güçlendirilmiş iş birliği prosedürü kapsamında, 11 Üye Devlet tarafından kabul edilmesine onay vermiştir. Bu 11 AB üyesi devlet Fransa, Almanya, Belçika, Avusturya, Slovenya, Portekiz, Yunanistan, Slovakya, İtalya, İspanya ve Estonya’dır.
Finansal Kurumların Yeniden Sermayelendirilmesi
Recapitalisation of Financial Institutions
AB’de yaşanan borç kriziyle birlikte, sorun yaşayan ülkelerdeki bankaların sermayeleri de erimeye başlamıştır. Borç kriziyle mücadele ve yeni krizlerin oluşmasının önlenmesi amacıyla AB’de devletler, ihtiyaç duyan bankalar ve kredi kurumlarına sermaye enjekte ederek yeniden sermayelendirilmelerini sağlamaktadır.
26 Ekim 2011 tarihindeki Avro Alanı Ekonomi ve Maliye Bakanları Zirvesi’nde, Sermaye Artırımının Finansmanı konusuna ilişkinin bazı kararlar alınmıştır. Öncelikli olarak özel sektör kaynaklarına başvurma yoluna gidilmesi öngörülmekle beraber, bu seçenekle başarı sağlanmaz ise ve gerek görüldüğü takdirde, ulusal hükümetlerin de devreye girmesi karara bağlanmıştır. Ancak bu da yeterli olmazsa, Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması devreye girecektir.
FTSE 100 Endeksi
FTSE 100 Index
Londra Borsası’nda piyasa değeri en yüksek 100 şirketin sıralandığı hisse senedi endeksine verilen isimdir. Dünyadaki hisse senedi piyasasının yüzde 7,8’ini temsil eden FTSE 100 Endeksi, İngiltere piyasasının ise yüzde 85,2’sini temsil etmektedir. Hâlihazırda Londra Borsası, Hindistan Ulusal Borsası ve diğer kurumlardaki finansal ürünlerin değerini belirle- mek için temel oluşturmaktadır.