Altılı Paket
Six Pack
13 Aralık 2011 tarihinde yürürlüğe giren Altılı Paket, beş tüzük ve bir yönergeden oluşmaktadır. Altılı Paket, tüm AB üye devletler için geçerli olup, Avro Alanı üyesi olan devletler için bazı özel kurallar içermektedir. Ekonomik ve Parasal Birliğin yürürlüğe girmesinden itibaren getirilmiş olan en güçlü ekonomik yönetişim, mali ve makroekonomik gözetim aracıdır. Mali alanda, Üye Devlet bütçeleri ve bütçe açıklarını kontrol altına almayı hedefleyen İstikrar ve Büyüme Paktı’nı güçlendirmiştir.
Buna göre Üye Devletlerin bütçe açığı GSYİH’nin yüzde 3’ünü geçmemelidir. Kamu borcu ise GSYİH’nin yüzde 60’ını aşmamalı veya aşanlar bu eşiğe doğru aşağı çekilmelidir. Altılı Paket, bu paktın önleyici ve düzeltici unsurlarını güçlendirmekte ve yukarıdaki kriterleri ihlal eden ülkelere uygulanan aşırı açık prosedürünü pekiştirmektedir. Bütçe dengesi ile ilgili olarak, belirlenen ülkeye özel, orta vadeli hedeften önemli sapmanın ne anlama geldiğini sayısal olarak tanımlamak suretiyle Altılı Paket, mali kuralların daha sıkı bir şekilde uygulanmasını sağlamaktadır. Orta vadeli büyüme artış hızına göre kamu harcamalarının yıllık artışına bir sınır getirilmekte ve kamu harcamaları için yeterli kaynağın bulunması güvence altına alınmaktadır. Bunun yanında Altılı Paket, kamu borçlanması kriterini de operasyonel hale getirmekte ve bu şekilde referans değere doğru, yeterli hızda azaltılamayan GSYİH’nin yüzde 60’ının üzerindeki borçlanma oranları için de bir aşırı açık prosedürü başlatılabilmektedir.
Aşırı açık prosedüründe olan Üye Devletlerin, Konsey’in kendileri için oluşturduğu tavsiyelere uyması gerekmektedir. Avro Alanı üyesi olan bir devlet yükümlülüklerini yerine getirmezse, Konsey, mali yaptırım uygulanmasına karar verebilmektedir. Ayrıca makroekonomik dengesizliklerin önlenmesi amacıyla da bir aşırı dengesizlik prosedürü oluşturulmuştur. Bu prosedüre göre Avrupa Komisyonu ve Konsey, makroekonomik dengesizlikleri önlemeye yönelik tavsiyelerde bulunabilmekte ve daha ciddi durumlarda Üye Devletler için aşırı dengesizlik prosedürü başlatılabilmektedir. İlgili Üye Devlet, dengesizliği düzeltmeye yönelik bir eylem planı sunmaktadır. Komisyon, Üye Devletlerin hazırladığı düzenli ilerleme raporları ile gözetimi sağlamaktadır. Tavsiye edilen düzeltici eylemi gerçekleştirmemeleri halinde, Avro Alanı ülkelerine mali yaptırım uygulanabilmektedir. 10 temel göstergeden oluşan bir skor tahtası yardımı ile erken uyarı sistemi oluşturulmuştur.
Altın Kural
Golden Rule
Avro Alanı devletlerinin anayasalarında, bütçe açıklarını belirli bir oran ile sınırlayan maddelere yer verme zorunluluğunun getirilmesidir. 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe giren Ekonomik ve Parasal Birlik’te İstikrar, Koordinasyon ve Yönetişime ilişkin Antlaşma uyarınca, yıllık yapısal bütçe açığının nominal GSYİH’nin binde 5’ini aşmaması gerekmektedir. Ancak bu oran, toplam kamu açığının GSYİH’nin yüzde 60’ını aşmadığı ülkelerde yüzde 1’e kadar çıkabilmektedir.
Aşırı Açık Prosedürü
Excessive Deficit Procedure (EDP)
Aşırı Açık Prosedürü, Avrupa Komisyonu tarafından İstikrar ve Büyüme Paktı düzenlemelerinde belirtilen bütçe açığı tavan değerinin aşılması halinde uygulanmaktadır. Çeşitli aşamaları içeren prosedürün son aşamasında, Üye Devletlere Ekonomik ve Parasal Birliğin düzgün işlemesinin gereklerinden biri olan bütçe açığını düşürmeleri yönünde yaptırım uygulanması yer almaktadır. Maastricht Antlaşması’nın Ek Bölümü’nde yer alan Aşırı Açık Prosedürüne İlişkin Protokol uyarınca, Avro Alanı’na Üye Devletler ve bu alana girmeye aday olanların kamu maliyesinin iyi işlemesi gerekmektedir. Bu alandaki iki kriter şu şekilde belirlenmiştir:
- Bütçe açığının GSYİH’ye oranı yüzde 3’ü aşmamalıdır,
- Kamu borcu GSYİH’nin yüzde 60’ını aşmamalıdır.
Mevcut Aşırı Açık Prosedürü Uygulaması Tablosu |
|||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Ülke |
Komisyon raporunun tarihi |
Aşırı açık olduğuna dair Konsey Kararı |
Gerekli düzeltmenin yapılması için son tarih |
||||
Hırvatistan |
15 Kasım 2013 |
21 Ocak 2014 |
2016 |
||||
Malta |
21 Mayıs 2013 |
21 Haziran 2013 |
2014 |
||||
GKRY |
12 Mayıs 2010 |
13 Temmuz 2010 |
2016 |
||||
Portekiz |
7 Ekim 2009 |
2 Aralık 2009 |
2015 |
||||
Slovenya |
7 Ekim 2009 |
2 Aralık 2009 |
2015 |
||||
Polonya |
13 Mayıs 2009 |
7 Temmuz 2009 |
2015 |
||||
Fransa |
18 Şubat 2009 |
27 Nisan 2009 |
2015 |
||||
İrlanda |
18 Şubat 2009 |
27 Nisan 2009 |
2015 |
||||
Yunanistan |
18 Şubat 2009 |
27 Nisan 2009 |
2016 |
||||
İspanya |
18 Şubat 2009 |
27 Nisan 2009 |
2016 |
||||
İngiltere |
11 Haziran 2008 |
8 Temmuz 2008 |
2014/15 mali yılı |
479/2009 sayılı Konsey Tüzüğü uyarınca, Üye Devletlerin 1 Nisan ve 1 Ekim tarihlerine kadar ulusal verilerini AB İstatistik Kurumu Eurostat’a sunmaları gerekmektedir. Elindeki verileri değerlendiren Eurostat, üç hafta içerisinde bütçe açığı ve kamu borcu verilerini yayımlamaktadır.
Eldeki veriler ışığında Konsey’in aşırı açık prosedürünü uygulamaya karar vermesi halinde, öncelikle ilgili Üye Devlete çeşitli tavsiyelerde bulunulmakta ve söz konusu açığı düşürmek için gerekli önlemleri uygulaması için bir takvim belirlemesi istenmektedir. Verdiği tavsiyelerin uygulanmasını yakından izleyen Konsey, sorunun aşılması halinde aşırı bütçe açığı prosedürünü sonlandırmaktadır. Söz konusu Üye Devletin taahhütlerini yerine getirmemesi halinde ise aşırı açık prosedürünün sonraki aşamalarına geçilmektedir. Bu aşamalar para cezalarını da içermektedir.
Aşırı Dengesizlik Prosedürü
Excessive Imbalance Procedure
Çeşitli ekonomik göstergelerden oluşan bir puan tablosuyla, Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği’nin düzgün işleyişini tehlikeye atabilecek makroekonomik dengesizliklerinin meydana geldiği tespit edildiğinde, Avrupa Komisyonu, Bakanlar Konseyi’nden, ilgili Üye Devletin makroekonomik dengesizlik prosedürünün düzeltici ayağı olan aşırı dengesizlik prosedürüne tabii tutulmasını talep etmektedir. Böyle bir durumda, ilgili Üye Devletin detaylı bir yol haritası ve öngörülen eylemler için bir zaman takvimini kapsayan bir düzeltici eylem planı sunması beklenmektedir. Avrupa Komisyonu, düzenli olarak hazırlanan ve yayımlanan raporlarla bu süreci yakından takip edecektir.
Aşırı dengesizlik prosedürü kapsamında, Avro Alanı’na üye bir ülke, tavsiye edilen düzeltici eylem planını uygulamaya geçiremez ise söz konusu ülkeye mali yaptırımların uygulanması öngörülmektedir. Bu yaptırımlar, GSYİH’nin binde 1’ine tekabül eden bir para cezasına dönüşebilmektedir. Uygulamada yaşanılan gecikmeler dışında ayrıca, aşırı dengesizlik pro- sedürüne tabi olan bir ülke üst üste iki kere uygun bir düzeltici eylem planı sunamaz ise bu yaptırımların devreye girmesi söz konusudur.
Avro
Euro
Avro Alanı’na katılan ülkelerin kullandığı ortak para birimidir. 1 Ocak 1999 tarihinde yürürlüğe giren avro, ilk üç yıl elektronik ödemeler gibi işlemlerde kullanılan kaydi para iken, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren efektif olarak kullanılmaya başlanmıştır. Halihazırda 18 Avro Alanı ülkesinin yanı sıra (Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, GKRY, Letonya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan) Monako, San Marino ve Vatikan Avrupa Topluluğu ile yaptıkları anlaşmaya dayanarak; Andora, Karadağ ve Kosova ise herhangi bir resmi anlaşma olmaksızın avro kullanmaktadırlar. AB üye devletlerinden Litvanya'nın 1 Ocak 2015 tarihi itibarıyla, ortak para birimi avroyu kullanmaya başlaması Temmuz 2014'te AB Konseyi tarafından teyit edilmiştir.
Avro Alanı
Euro Area
Maastricht Kriterleri’ni karşılayan ve ortak para birimi avroyu kullanan Üye Devletlerin oluşturduğu birliktir. Avrupa Merkez Bankası, para politikasını yürütmekten sorumlu kurumdur. Halihazırda, 28 üyeli AB’de, 18 Üye Devlet Avro Alanı’na dâhildir. 1 Ocak 2015 tarihinde Litvanya'nın da ortak para birimini kullanmaya başlamasıyla, Avro Alanı'na dahil olan Üye Devlet sayısı 19'a yükselecektir. Bunun yanında İngiltere ve Danimarka’nın “opt-out” yani Avro Alanı dışında kalma hakkı, AB Antlaşması’nın ekindeki Protokol ile garanti altın alınmıştır. Bu ülkeler, kendi istedikleri zaman Avro Alanı’na katılabileceklerdir.
Avro Alanı’nın para politikası, Avro Sistemi tarafından yürütülür. Avro Sistemi, merkezi Frankfurt’ta bulunan Avrupa Merkez Bankası ve Avro Alanı ülkelerinin merkez bankalarından oluşmaktadır.
Üye Devletlerin Avro Alanı’na Katılımı
1 Ocak 1999 Almanya, Avusturya, Belçika, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Lüksemburg, Portekiz
1 Ocak 2001 Yunanistan
1 Ocak 2007 Slovenya
1 Ocak 2008 GKRY, Malta
1 Ocak 2009 Slovakya
1 Ocak 2011 Estonya
1 Ocak 2014 Letonya
1 Ocak 2015 Litvanya
Avro Artı Paktı / Avro Paktı
Pact for the Euro / Euro Plus Pact
Yönetişime ilişkin reformlara ivme kazandırmak adına, AB’nin 23 Üye Devleti, Avro Alanı’nın Üye Devletleri ve Avro Alanı dışında kalan altı ülke dâhil (Bulgaristan, Danimarka, Letonya, Litvanya, Polonya ve Romanya), 11 Mart 2011 tarihinde Avro Artı Paktı’nı imzalamışlardır. Çek Cumhuriyeti, Macaristan, İsveç ve İngiltere ise söz konusu Pakta dâhil olmamışlardır. Bu Pakt, imzacı ülkelerin rekabet ve uyum için daha güçlü ekonomik iş birliği taahhüdünü içermektedir. Ayrıca ulusal yetki alanına giren hususlarda her yıl Devlet veya Hükümet Başkanları tarafından gözden geçirilecek hedefler öngörülmüştür. Avro Alanı Devlet Başkanları, Avro Paktı’nı kabul ederek, parasal birliğin ekonomik ayağını güçlendirmeyi, Avro Alanı’nda daha iyi bir ekonomi politikası koordinasyonuna ulaşmayı, rekabet gücünü artırmayı ve böylelikle Üye Devletler arasında daha iyi bir uyum yakalamayı amaçlamışlardır. Bu hedeflere ulaşmak için, dört temel kurala uyulması talep edilmektedir.
Bu dört temel kural, sırasıyla şunlardır:
1. Alınacak yeni önlemlerin, AB’de mevcut olan ekonomik yönetişimi güçlendirme çabaları ile uyumlu olunması,
2. Rekabet ve ekonomik uyumu öncelikli olarak teşvik eden alanları kapsayacak eylemlere odaklanılması,
3. Her yıl üye ülkenin Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından bu hedefleri gerçekleştirmeye yönelik somut ulusal taahhütlerin belirlenmesi,
4. Tek Pazar’ın bütünlüğünün korunması.
Avro Artı Pakt ile dört ana stratejik hat belirlenmiştir. Bunlar, rekabet gücünün artırılması, istihdamın artırılması, kamu maliyesinde sürdürülebilirliğin sağlanması ve finansal istikrarın güçlendirilmesidir. Bunlara ilaveten, vergi politikası konusunda daha fazla koordinasyon sağlanması da öngörülmektedir.
Rekabet gücünü artırma hedefi kapsamında, ücretlerin ve verimlilik eğilimlerinin izlenmesi ve verimliliği artıracak önlemlerin alınması öngörülmektedir. Bu kapsamda, özellikle eğitim sisteminin iyileştirilmesine; Ar-Ge çalışmalarının, yenilikçiliğin ve altyapıların desteklenmesine; başta KOBİ’ler için olmak üzere iş ortamının iyileştirilmesine öncelik verilmektedir. Bunlara ilaveten, mesleki hizmetler ve perakende sektöründe uygulanan haksız kısıtlamaların kaldırılması için ulusal düzeyde belirlenecek önlemlerle söz konusu korunan sektörlerin serbestleştirilmesi de öncelik teşkil etmektedir. Ayrıca sosyal diyalog ve sanayi ilişkilerinde ulusal gelenekleri gözetleyerek, maliyetlere ilişkin gelişmelerin verimine göre önlemlerin alınması, teşvik edilmesi de öncelikler arasında yer almaktadır.
İstihdamı artırma hedefi kapsamında, iş gücü piyasasında reformların yürütülmesi ve özellikle bu reformların “güvenceli esneklik” alanında (flexisecurity) hayata geçirilmesine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasına, hayat boyu öğrenimin teşvik edilmesine ve iş gücü piyasasına katılımı artırmak için vergi reformlarının gerçekleştirilmesine öncelik verilmektedir.
Kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini sağlama hedefi kapsamında, özellikle emekli maaşları, sağlık ve sosyal yardımların sürdürülebilirliğinin artırılması hedeflenmektedir. Bu çerçevede, emeklilik sisteminin demografik değişiklikler ve yeni demografi eğilimleri göz önünde tutarak gözden geçirilmesi ve erken emeklilik planı sınırlanması öngörülmektedir. Bu önlemlerin yanı sıra Büyüme ve İstikrar Paktı tarafından belirlenen AB mali kurallarının, ulusal mali kurallara dönüştürülmesi de öngörülmektedir.
Finansal istikrarı güçlendirme hedefi çerçevesinde, finansal sektörün gözetimi ve düzenlemesine ilişkin kapsamlı reformların hayata geçirilmesi hedeflenmektedir. Bu hedef doğrultusunda, Üye Devletlerin bankacılık alanındaki yasal düzenlemelerinin AB müktesebatıyla uyumlu olmasının sağlanması ve düzenli olarak banka stres testlerinin uygulanması öngörülmüştür. Vergi politikası konusunda daha fazla koordinasyon sağlanması için de Avrupa Komisyonu, ortak bir kurumsal vergi tabanının oluşturulmasını önermektedir.
Avro Grubu
Eurogroup
Avro Alanı’nın temel yönetişim forumu konumunda olan Avro Grubu, Avro Alanı maliye bakanlarını bir araya getiren ve 21 Ocak 2013 itibarıyla Hollanda Maliye Bakanı Jeroen Dijsselbloem’in başkanlık ettiği gayrı resmi organdır. Avro Grubu toplantılarına, ortak para birimi avroyu kullanan on yedi AB üyesinin maliye bakanları dışında, Avrupa Komisyonu’nun Ekonomik ve Parasal İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı da iştirak etmektedir.
Temel görevi Avro Alanı’nda ekonomi politikalarının yakın koordinasyonunun sağlanması olan Avro Grubu, ayrıca güçlü ekonomik büyüme ve finansal istikrar için gerekli koşulların yaratılmasını amaçlamaktadır. Avro Grubu, görevleri kapsamında Avro Zirve Toplantıları’nı hazırlamaktadır. Avro Grubu, genellikle ayda bir kez AB Ekonomik ve Mali İşler Konseyi toplantısından bir gün önce toplanmasına rağmen, Avro Alanı’ndaki borçlanma krizi, Avro Grubu toplantı trafiğinin de büyük ölçüde artmasına yol açmış ve birçok olağanüstü toplantı ve telekonferans görüşmesi gerçekleştirilmiştir.
Avro Alanı maliye bakanları, ilk gayrı resmi toplantılarını 4 Temmuz 1998 tarihinde Lüksemburg’daki Senningen Şatosu’nda gerçekleştirmelerinden bu yana, ortak para birimine ilişkin müşterek sorumluluk alanlarındaki konuları görüşmek üzere, AB Ekonomik ve Mali İşler Konseyi toplantısından önce düzenli olarak buluşmaya devam etmişlerdir. Ekonomi politikalarının koordinasyonuna ilişkin resmi karar alma süreci, AB Ekonomik ve Mali İşler Konseyi’nde gerçekleşmektedir. Önceleri Avro Grubu, AB Konseyi Dönem Başkanlığını elinde bulunduran ülkenin maliye bakanının başkanlığında toplanmaktaydı. Eğer Dönem Başkanlığı Avro Alanı dışında bir Üye Devlet tarafından üstleniliyorsa, Avro Grubu toplantısına Dönem Başkanlığını bir sonra devralacak Avro Alanı üyesi ülkenin maliye bakanı başkanlık etmekteydi. Ancak 2004 yılında Avro Alanı maliye bakanları, görev süresi iki yıl olarak belirlenen ve yenilenebilen bir Avro Grubu Başkanı seçmeye karar vermişlerdir. Lizbon Antlaşması’nın 14’üncü Protokolü’nde de yer alan bu karar, 1 Aralık 2009 tarihinde Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle resmiyet kazanmıştır.
Avrupa 2020 Stratejisi
Europe 2020 Strategy
Ekonomik ve mali kriz sonrasında AB’yi daha güçlü bir konuma getirmeyi amaçlayan Strateji ile krizin üstesinden gelinmesinin ötesinde, AB’nin büyüme modelindeki eksikliklerin giderilmesi ve AB’de daha akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme için gerekli koşulların sağlanması amaçlanmaktadır.
2009 yılında, küresel ekonomik ve mali krizin etkisiyle AB’nin GSYİH’sinin yüzde 4 oranında azalması, endüstriyel üretiminin 1990’lı yıllar seviyesine gerilemesi ve AB genelinde 23 milyon kişinin işsiz kalmasıyla, yapısal eksiklikleri ortaya çıkmıştır. AB’nin on yıllık büyüme stratejisi olan Lizbon Stratejisi’nin yerini alan Avrupa 2020 Stratejisi, 3 Mart 2010 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından, 17 Haziran 2010 tarihinde ise AB Konseyi tarafından kabul edilmiştir.
Avrupa 2020 Stratejisinin üç önceliği bulunmaktadır:
- Akıllı büyüme: Bilgi ve yenilikçiliğe dayalı bir ekonominin geliştirilmesi,
- Sürdürülebilir büyüme: Kaynakların daha etkin kullanıldığı, daha çevre dostu ve rekabet gücü yüksek bir ekonominin teşvik edilmesi,
- Kapsayıcı büyüme: Ekonomik, sosyal ve bölgesel uyumun ön plana çıktığı, istihdamın yüksek olduğu bir ekonominin teşvik edilmesi.
Bu temel öncelikler ışığında belirlenen beş öncelikli alan ve AB’nin bu alanlarda 2020 yılına kadar yerine getirmesi gereken hedefler ise şu şekildedir:
- İstihdam: AB genelinde 20-64 yaş aralığındaki nüfusun istihdam oranının yüzde 69’dan en az yüzde 75’e çıkarılması,
- Ar-Ge: AB GSYİH’sinin yüzde 3’ünün Ar-Ge çalışmalarına ayrılmasının sağlanması,
İklim değişikliği ve enerji sürdürülebilirliği: Sera gazı salınımlarının 1990 yılına kıyasla en az yüzde 20 oranında; koşullar elverişli ise yüzde 30 oranında azaltılması, AB’nin enerji ihtiyacının yüzde 20’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmesi ve enerji verimliliğinin yüzde 20 oranında artırılması,
- Eğitim: AB genelinde okulu erken terk edenlerin oranının yüzde 15’ten yüzde 10’un altına indirilmesi ve 30-34 yaş grubu nüfusta yükseköğrenimini tamamlamış bireylerin oranının ise yüzde 31’den en az yüzde 40’a çıkarılması,
- Yoksullukla ve sosyal ayrımcılıkla mücadele: AB genelinde yoksulluk ve sosyal ayrımcılıkla mücadele eden veya yoksulluk ve sosyal ayrımcılık tehdidiyle karşı karşıya olan bireylerin oranının en az yüzde 25 oranında azaltılması.
Avrupa 2020 Stratejisi kapsamında, üç öncelik alanında belirlenen yedi temel girişim ise şu şekildedir:
- Yenilikçi fikirlerin istihdam ve büyümeye dönüştürülebilmesi için araştırma ve yenilikçilik alanında finansman kaynaklarına erişim şartlarının iyileştirilmesini amaçlayan “Yenilikçilik Birliği”,
- Eğitim sistemlerinin iyileştirilmesini ve gençlerin iş gücü piyasasına katılımını kolaylaştırmayı amaçlayan “Hareket Halindeki Gençlik”,
- Yüksek hızda İnternet hizmetinin yaygınlaştırılması ve hane halkları ile şirketlerin dijital tek pazardan yararlanmasını sağlamayı amaçlayan “Avrupa için Dijital Gündem”,
- Düşük karbon üreten bir ekonomiye geçişi desteklemeyi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını, taşımacılık sektörünü modernize etmeyi ve enerji verimliliğini teşvik etmeyi amaçlayan “Kaynakları Verimli Kullanan Avrupa”,
- Özellikle KOBİ’ler için iş ortamının iyileştirilmesini ve küresel alanda rekabet edebilecek güçlü ve sürdürülebilir bir sanayi tabanı oluşturulması için “Küreselleşme Çağı için Sanayi Politikası”,
- İstihdam piyasalarının modernize edilmesi ve bireylerin becerilerini geliştirmelerine destek verilmesi yoluyla istihdam piyasasına katılımlarının artırılması ve iş gücü hareketliğinin kolaylaştırılması yoluyla iş gücü arz ve talebi arasında denge- nin kurulmasını amaçlayan “Yeni Beceriler ve İşler için Gündem”;
- Yoksullukla ve sosyal dışlanmayla karşı karşıya olan bireylerin toplumda aktif bir şekilde yer almasını ve sosyal ve bölgesel uyumun sağlanmasını amaçlayan “Yoksulluğa Karşı Avrupa Platformu”.
Avrupa Bankacılık Denetleme Kurumları Komitesi
Committee of European Banking Supervisions
Bkz. Avrupa Bankacılık Otoritesi.
Avrupa Bankacılık Otoritesi
European Banking Authority (EBA)
1 Ocak 2011 tarihinde faaliyete geçen Avrupa Bankacılık Kurumu, Avrupa Bankacılık Denetleme Kurumları Komitesi’nin görevlerini devralmıştır. Avrupa Bankacılık Kurumu, AB kurumları ve kamu değerlerini gözeten ulusal kurumlar arasında bir merkez olarak, bağlantı kurma ve onların sözcülüğünü yapma rollerini üstlenmiştir. Söz konusu ulusal kurumlar, finansal sistemin istikrarı, piyasaların ve finansal ürünlerin şeffaflığının yanı sıra yatırımcılar ile mudilerin korunması gibi kamu değerlerini gözeten kurumlardır.
Avrupa Bankacılık Kurumu, önleyici, düzenleyici arbitraj, uluslararası denetimin koordinasyonu, denetimde yakınsamanın geliştirilmesi ve AB kurumlarına bankacılık, ödemeler ve elektronik paraya ilişkin düzenlemelerin yanı sıra kurumsal yönetim, denetim ve finansal raporlama gibi geniş bir görev alanına sahiptir.
Avrupa Ekonomik Kurtarma Planı
European Economic Recovery Plan
Mali ve ekonomik krize karşı ulusal önlemlerden oluşan koordineli ve kapsamlı bir eylem planıdır. Avrupa Komisyonu tarafından ekonomik kriz ile mücadele etmek amacıyla, 26 Kasım 2008’de sunulmuştur. Ekonomiyi canlandırmaya yönelik, AB GSYİH’sinin yüzde 1,5’ine tekabül eden, yaklaşık 200 milyar avroluk bir plandır.
Planı hazırlayan Avrupa Komisyonu, Avrupa ekonomisini yeniden yoluna koyabilmek için Üye Devletler arasında vakit kaybetmeden bir anlaşma sağlamak istemiştir. Plan, 11-12 Aralık 2008 tarihli AB Konseyi’ne sunulmuş ve kabul edilmiştir. AB’de tüketici ve iş dünyasının güvenini yeniden sağlamak; altyapı, otomobil, inşaat, yeşil teknolojiler gibi anahtar sektörler başta olmak üzere yatırımları canlandırmak; kredi akışını döndürmek; istihdam yaratmak ve işsizlik ile mücadele etmek hedeflerini içermiştir. Plan, Üye Devletlerin ulusal bütçe teşvik ve ekonomiyi canlandırma paketlerinin etkisini en üst düzeye taşımak amacıyla, AB düzeyinde koordinasyonu sağlamıştır. Büyüme, istihdam ve yatırımları canlandırmak için ulusal önlemler ile AB kaynakları ve önlemlerinin birbirini desteklemesi öngörülmüştür. Mali canlandırma paketlerinin hedef odaklı, geçici ve koordineli olmasının yanında, çeşitli ulusal gelir ve sarf araçlarını bir arada kullanması ve yapısal reformlar ile birlikte uygulanması hedeflenmiştir. Avrupa Yatırım Bankası’nın Planı izleyen iki yıl boyunca sağlayacağı finansmanın 15 milyar avro tutarında artırılması ve ulusal ticari bankaların da yatırımları desteklemeye devam etmesi tavsiye edilmiştir.
Avrupa Finansal İstikrar Fonu
European Financial Stability Facility (EFSF)
Avrupa Finansal İstikrar Fonu, 2008 yılında küresel finansal krize karşı alınan önlemler kapsamında kurulmuştur. Avro Alanı’nın Üye Devletleri’nin mali açıdan sorunlar yaşamalarının AB’nin finansal istikrarına yönelik tehdit oluşturabileceği düşüncesiyle, Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun kurulması yönünde karar alınmıştır. Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun amacı, finansal zorluklar yaşayan Avro Alanı Üye Devletlerine geçici mali destek sağlayarak, Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği’nin finansal istikrarını korumaktır.
9 Mayıs 2010 tarihli AB Ekonomi ve Maliye Bakanları Konseyi (ECOFIN) kararı uyarınca, Avrupa Finansal İstikrar Fonu, 7 Haziran 2010 tarihinde Lüksemburg şehrinde limited şirket olarak kurulmuştur.
Avrupa Finansal İstikrar Fonu, finansal piyasada tahviller sürerek Üye Devletlere mali yardım sağlamaktadır. Buna ilaveten, Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun diğer işlevleri arasında, hisse senetlerine birincil ve ikincil piyasalarda müdahale etmesi, ihtiyati programlar kapsamında devreye girmesi ve finansal kurumların sermayelerini artırmak amacıyla hükümetlere borç vermesi yer almaktadır.
Avrupa Finansal İstikrar Fonu, 440 milyar avroluk geçici kurtarma fonu bulundurmaktadır. Söz konusu kurtarma fonu Üye Devletlerin garantisi altına alınmıştır. Ayrıca IMF de Avrupa Finansal İstikrar Fonu’na finansal destek sağlamaktadır.
Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması
European Financial Stabilisation Mechanism (EFSM)
Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması, mali açıdan zorluklar yaşayan AB Üye Devletleri’ne finansal destek sağlamak amacıyla kurulmuştur. Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması, ciddi finansal güçlükler yaşayan ya da bu alanda risk altında bulunan Üye Devletlerin yanı sıra kendi kontrolü dışında meydana gelen dış faktörler nedeniyle mali güçlükler yaşayan veya risk altında bulunan Üye Devletlere de mali yardım sağlamaktadır.
Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması, 9 Mayıs 2010 tarihli ve 407/2010 Sayılı Konsey Tüzüğü ile kurulmuştur. Kurulan mekanizmanın yasal zemini ise AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 122(2)’nci Maddesi’ne dayanmaktadır.
Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması’nın kapsamında, Avrupa Komisyonu, toplam 60 milyar avroya kadar AB adına finansal piyasalardan kredi temin etme hakkına sahiptir. Avrupa Komisyonu’nun finansal piyasalardan aldığı bu krediler ile yararlanıcı Üye Devletlere borç verilmektedir. Bu yöntemle kamu borçlarına faiz uygulanmamaktadır. Tüm faizler ve anapara Avrupa Komisyonu aracıyla faydalanan Üye Devlet tarafından ödenmektedir. Kredilerin geri ödenmesi, AB büt- çesi tarafından garanti altına alınmıştır. Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması’nın AB adına piyasaya sürdüğü tahvillere, kredi derecelendirme kuruluşları tarafından “AAA” kredi notu verilmektedir. Bu kredilerden faydalanmak için mali açıdan zorluklar yaşayan Üye Devletin yardım talebinde bulunması gerekmektedir. Krediden faydalanacak Üye Devletin ayrıca sıkı bir ekonomik ve mali uyum programı takip etmesi gerekmektedir.
Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması, 2011 ve 2013 yılları arası toplam 48,5 milyar avro tutarında mali destek sağlamıştır. Bu çerçevede İrlanda’ya 22,5 milyar avro, Portekiz’e 26 milyar avro finansal destek sağlanmıştır.
Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması, geçici bir mekanizmadır. 1 Temmuz 2013 itibariyle yerini, Avrupa İstikrar Mekanizması’na bırakmıştır.
Avrupa Gölge Finansal Düzenleyici Komitesi
European Shadow Financial Regulatory Committee
ABD’de yer alan Gölge Finansal Düzenleyici Komitesi’nden esinlenip, Avrupa’daki 15 akademisyenin ve bankacılık, finans, finansal kurumlara ilişkin düzenlemeler alanında çalışan bağımsız uzmanın bir araya gelerek 1998 yılında oluşturduğu komitedir.
Hâlihazırda komitenin başında Rotterdam Üniversitesi’nden Prof. Harald Benink bulunmaktadır. Yılda üç defa toplanan komite, toplantılarında finansal sistemin ve piyasaların yasal çerçevesini incelemekte ve toplantılar sonrasında görüşlerini kamuoyuyla paylaşmaktadır. Bağımsız olan Komite, herhangi bir finansal kurum ve otoriteden mali destek kabul etmemektedir.
Avrupa İlerleme Mikrofinansman Aracı
European Progress Microfinance Facility
AB’de girişimcileri desteklemek ve istihdam yaratmak amacıyla Mart 2010’da başlatılan Avrupa İlerleme Mikro Finansman Aracı ile küçük ölçekli şirketlerin kurulması ve/veya geliştirilmesi için mikro kredi imkânları sağlanmaktadır. Program kapsamında, küçük ölçekli şirket kurmak veya geliştirmek isteyen girişimcilere 25 bin avroya kadar kredi verilmektedir.
Avrupa İlerleme Mikro Finansman Aracı’yla, AB’de mikro finansman sağlayan kurumlara teminat veya fon sağlanarak da girişimcilere finansman kaynakları temin edilmektedir. Programın kurulmasıyla, işlerini kaybeden veya kaybetme riski yüksek olanlar ya da iş gücü piyasasına (yeniden) girmekte zorlananlara, finansal kaynaklara daha kolay erişimlerinin sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca programla, bankalarda kredi imkânlarına sınırlı erişimi olan dezavantajlı kesimler, sosyal dışlanma riski altındaki grupların yanı sıra kadın, genç, azınlık kökenli ve engelli girişimcilere destek verilmesi de amaçlanmaktadır.
Program, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Yatırım Bankası’nın, 2010 ve 2013 yılları arasında sağladıkları 200 milyon avro değerindeki fon ile desteklenirken, Avrupa Yatırım Fonu tarafından yönetilmektedir.
Avrupa İstikrar Mekanizması
European Stability Mechanism (ESM)
Avro Alanı için öngörülmüş, daimi bir kriz çözüm mekanizmasıdır. Avro Alanı’nda mali istikrarın sağlanması amacıyla tasarlanan kapsamlı AB stratejisinin bir parçası olan söz konusu mekanizma, borç sorunu yaşayan ya da yaşama riski bulunan Avro Alanı ülkelerine mali destek sağlamak amacıyla oluşturulmuş daimi bir kurtarma fonudur. Avrupa İstikrar Mekanizması’nın kurulması kararı, Aralık 2010’da gerçekleştirilen AB Konseyi toplantısında alınmıştır. Avro Alanı ülkelerinin 2 Şubat 2012 tarihinde imzaladığı hükümetler arası antlaşma ile kurulan Avrupa İstikrar Mekanizması, 8 Ekim 2012 tarihinde faaliyete geçmiştir. Daha önce aynı amaçla kurulan ve işleyen Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması’nın yerini almıştır.
Avrupa İstikrar Mekanizması ve Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması’nın, Haziran 2013’e kadar birlikte faaliyet göstermeleri öngörülmüştür. Daha sonra ise Avrupa İstikrar Mekanizması, Avro Alanı devletlerinin mali yardım taleplerine cevap verecek tek ve daimi mekanizma olacaktır. Avrupa İstikrar Mekanizması, kendi altındaki bütün yardım programları kapsamında verilen krediler ve Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması tarafından sağlanan bütün finansman araçları geri ödenene kadar varlığını sürdürmeye devam edecektir. Avrupa İstikrar Mekanizması, finansman faaliyetlerini para piyasası araçlarının yanı sıra 30 yıla kadar orta ve uzun vadeli borçlanma araçları ihraç ederek yerine getirmektedir.
Avrupa Kurtarma Fonu
European Rescue Fund
Bkz. Avrupa İstikrar Mekanizması, Avrupa Finansal İstikrar Fonu ve Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması.
Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu
European Globalisation Adjustment Fund
1 Ocak 2007’de yürürlüğe giren Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu, değişen küresel ticari eğilimler sonucunda işini kaybeden bireylere en kısa zamanda yeni bir iş bulabilmeleri için destek vermeyi amaçlamaktadır. Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu’na her yıl yaklaşık 500 milyon avro bütçe ayrılmaktadır. 2009 yılında AB’nin küresel ekonomik ve mali krizle mücadele etme çabaları doğrultusunda, Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu’nun kapsamı değiştirilmiş ve 1 Mayıs 2009 ile 30 Aralık 2011 tarihleri arasında küresel mali ve ekonomik kriz nedeniyle işten çıkarılanlara öncelik verilerek, Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu’nun dayanışma boyutu güçlendirilmiştir.
Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu, iş arama yardımı, kariyer danışmanlığı, özel eğitim, danışmanlık ve girişimciliğin teşvik edilmesi gibi önlemlerin finansmanı için kullanılmaktadır. Ayrıca Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu kapsamında, işten çıkarılanlar için iş arama, hareketlilik ve hayat boyu öğrenme ile eğitim faaliyetlerine katılım için ödenek gibi bir kereye mahsus ve kısa süreli bireysel destek verilmektedir. Avrupa Küreselleşme Uyum Fonu, emeklilik ve işsizlik yardımı gibi Üye Devletlerin sorumluluğunda bulunan sosyal yardımların finanse edilmesi için kullanılmamaktadır.
Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi
European Securities and Markets Authority (ESMA)
Menkul kıymetler piyasalarının güvenilirliğini, şeffaflığını, etkin ve düzenli işleyişini ve yatırımcıların korunmasını sağlayarak, AB’de finansal istikrara katkıda bulunan bağımsız bir otoritedir. 24 Kasım 2010 tarihli 1095/2010 Sayılı Tüzük ile kurulmuş ve 1 Ocak 2011’de faaliyete başlamıştır. Diğer denetim otoriteleri (Avrupa Bankacılık Otoritesi ve Avrupa Sigortacılık ve Emeklilik Otoritesi) ile birlikte finansal sektörler ve menkul kıymet düzenleyicileri arasında uyumlu bir denetim çerçevesi oluşturulmasını ve menkul kıymetler konusunda yasal kuralların Avrupa genelinde uyumlaştırılmasını destekler. Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi, bu şekilde yatırımcıların AB genelinde eşit bir koruma düzeyi ve tutarlı muameleye tabi olmasına, finansal hizmet sağlayıcıları için eşit rekabet koşullarının geçerli olmasına ve şirketlerin denetiminin etkin ve maliyet açısından etkili bir şekilde yapılmasına katkıda bulunur. Bunun yanında, Avrupa Sistemik Risk Kurulu’nun çalışmalarına yardımcı olarak, AB’nin finansal istikrarını destekler ve kriz durumunda acil önlem alarak veya menkul kıymet denetçilerinin eylemlerini koordine ederek önemli bir rol oynar.
Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi bağımsızdır ancak Avrupa Parlamentosu başta olmak üzere, AB Bakanlar Konseyi ve Avrupa Komisyonu’na hesap verir. Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi, Komisyon tarafından hazırlanan mevzuat tasarılarının oluşturulmasında, Avrupa Finansal Denetim Sistemi içinde tutarlı ve etkili denetim uygulamaları için rehber ilkeler ve tavsiyeler belirlenmesinde rol oynamaktadır. Söz konusu tavsiye ve rehber ilkeler bağlayıcı değildir ancak yetkili makamların bunlara uyum sağlamak için çaba göstermesi ve eğer uyamayacaklarsa bunun nedenini bildirmeleri gerekmektedir. Otorite, ulusal bir yetkili otorite, AP, Konsey, Komisyon veya bir paydaş grubunun talebi üzerine veya kendi inisiyatifi ile soruşturma açabilmekte ve bunun sonucunda ilgili ulusal otoriteye tavsiyede bulunabilmektedir. Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi, daimi komiteleri ve ağları yoluyla açık ve şeffaf bir şekilde çalışmalarını yürütmekte, piyasa katılımcıları, tüketiciler ve nihai kullanıcılar ile kapsamlı danışma içerisinde çalışmaktadır.
Avrupa Merkez Bankası
European Central Bank (ECB)
1 Haziran 1998 tarihinde kurulan ve genel merkezi Frankfurt’ta bulunan Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) temel görevi, avronun alım gücünü korumak ve fiyat istikrarını sağlamaktır. 1 Kasım 2011 tarihinden itibaren başkanlığını, İtalyan ekonomist Mario Draghi yapmaktadır.
AMB’nin görevleri şu şekildedir:
- Avro Alanı için faiz oranlarının belirlenmesi ve para arzının kontrolünün sağlanması,
- Avro Alanı’nın yabancı para birimi cinsinden rezervlerinin ve faiz oranlarının dengede tutulması için alım satım işlemlerinin yürütülmesi,
- Ödeme sisteminin iyi işlemesine destek olunması,
- Avro banknotlarının basımı için ulusal merkez bankalarına yetki verilmesi,
- Fiyat trendlerinin izlenmesi ve bunların fiyat istikrarına etkilerinin değerlendirilmesi.
Avrupa Merkez Bankaları Sistemi
The European System of Central Banks (ESCB)
Avrupa Merkez Bankası ile AB üye ülkelerinin ulusal merkez bankalarının bir araya gelerek oluşturduğu bir AB kurumudur. Avrupa Merkez Bankaları Sistemi’nin (AMBS) temel görevi, AB’nin para politikasının belirlenmesi ve yürütülmesidir.
Avrupa Sigortacılık ve Emeklilik Otoritesi
European Insurance and Occupational Pensions Authority (EIOPA)
AB’nin Avrupa Finansal Denetim Sistemi’ni oluşturan denetleyici üç otoritesinden biri olan Avrupa Sigortacılık ve Emeklilik Otoritesi, Avrupa Parlamentosu ve AB Bakanlar Konseyi’ne danışmanlık yapan bağımsız bir istişare kuruluştur. 1094/2010 Sayılı Tüzük ile kurulmuş olup 2011 yılında çalışmalarına başlamıştır. Görevleri finansal sistemin istikrarını, piyasaların ve finansal ürünlerin şeffaf olmasını ve sigorta poliçesi sahipleri, emeklilik planı katılımcıları ve yararlanıcılarını desteklemektir.
Mali ve ekonomik kriz sonrasında, entegre olmuş bir finansal denetim sistemine ihtiyaç hissedilmiş ve bu doğrultuda olası krizlerin risk ve etkilerini azaltmak üzere, AB genelinde denetim çerçevesi güçlendirilmiştir. Avrupa Sigortacılık ve Emeklilik Otoritesi, Avrupa Finansal Denetçiler Sistemi’nin bir üyesi olup, amaçları şu şekilde sıralanmaktadır:
- Tüketicileri korumak ve finansal sisteme güveni sağlamak,
- Yüksek, etkin ve tutarlı bir regülasyon ve denetim düzeyi sağlamak,
- AB’de finansal kurum ve piyasalar için kuralların uyumlaştırılması ve uyumlu bir şekilde uygulanmasına katkıda bulun- mak,
- Sınır ötesi grupların gözetimini güçlendirmek,
- AB’nin denetim için aldığı önlemlerin koordine edilmesine yardımcı olmak.
Avrupa Sigortacılık ve Emeklilik Otoritesi’nin merkezi Almanya, Frankfurt’tadır. Başlıca karar organı Denetçiler Kurulu olup, diğer organları Yürütme Kurulu, Temyiz Kurulu, paydaş grupları ve Gözden Geçirme Paneli’dir.
Avrupa Sistemik Riskler Kurulu
European Systemic Risk Board
Avrupa Komisyonu tarafından, vatandaşları korumak ve finansal sisteme olan güvenin yeniden tesisini sağlamak amacı ve Avrupa’daki denetim düzenlemelerinin nasıl güçlendirileceğini araştırmak üzere, başkanlığını Jacques de Larosière’in yaptığı Yüksek Düzey Grubu görevlendirmiştir. Kamuoyunda Larosière Grubu olarak bilinen bu Yüksek Düzey Grubu, 2009 yılındaki raporunda sadece şirketlerin değil Birlik düzeyinde mali sistemin istikrarının izlenmesi için bir yapı oluşturulmasını önermiştir. Bu tavsiyeden hareketle, 16 Aralık 2010 tarihli ve 1092/2010 Sayılı Tüzük ile Avrupa Sistemik Risk Kurulu oluşturulmuştur. Kurulun asli görevi, Birlik içerisindeki finansal sistemin makro gözetimidir. Finansal istikrarı etkileyecek sistemik risklerin azaltılması ya da önlenmesine katkıda bulunmakla görevlendirilen Avrupa Sistemik Risk Kurulu, aynı zamanda iç pazarın iyi işleyişini ve böylece finansal sektörün ekonomik büyümeye sürdürülebilir katkısını sağlamayı amaçlamaktadır.
Bu çerçevede Avrupa Sistemik Risk Kurulu için belirlenen görevler şu şekildedir:
- İlgili ve gerekli tüm bilgilerin belirlenmesi, toplanması ve analizi,
- Sismik risklerin belirlenmesi ve önceliklendirilmesi,
- Sismik risklerin önemli olması durumunda uyarıda bulunulması, uygun durumlarda bu uyarının kamuya açıklanması,
- Belirlenen riskler için çare olacak tavsiyelerin hazırlanması,
- Avrupa Mali İzleme Sistemi’nin tüm taraflarıyla iş birliği içerisinde olunması,
- Uygun durumlarda Avrupa Denetim Otoriteleri’nin Ortak Komitesine katılınması,
- IMF gibi uluslararası finansal organizasyonlarla koordinasyonun sağlanması.
Avrupa Finansal İzleme Sistemi’nin bir parçası olan Avrupa Sistemik Risk Kurulu’nun kurumsal yapısına bakıldığında, kurumun faaliyetlerini yürütmesi için gerekli kararları alan bir Genel Kurul, karar alma sürecine destek olan bir İzleme Komitesi, bunların yanında destek sağlayan Bilimsel Danışma Kurulu ve Teknik Danışma Kurulu’ndan oluştuğu görülmektedir.
Avrupa Sömestri
European Semester
AB içinde, ekonomik ve mali politikaların koordinasyonu ile ilgili bir döngüdür. Her yılın başından itibaren altı aylık süre içinde gerçekleşir. Bu süreç içinde Üye Devletler, bütçe ve ekonomi politikalarını AB düzeyinde kabul edilmiş olan hedef ve kurallara uydurur. Sömestrin amacı, güçlü kamu maliyesi, ekonomik büyüme ve aşırı makroekonomik dengesizliklerin önlenmesidir. Yaşanan ekonomik kriz, daha güçlü bir ekonomik yönetişim ve Üye Devletlerin politikaları arasında eşgüdüm sağlanması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır.
Avrupa Sömestri, Avrupa 2020 Stratejisi altındaki büyüme ve istihdama odaklı yapısal reformlar ile İstikrar ve Büyüme Paktı kapsamındaki mali politikalar ve aşırı makroekonomik dengesizliklerin önlenmesine yönelik olarak, politika koordinasyonunu sağlamaktadır. Avrupa Sömestrinde, kesin bir zaman çizelgesi ekseninde Üye Devletler, AB düzeyinde oluşturulan tavsiyeler ve rehber ilkeleri alırlar ve bunlara göre politika planlarını, yani ulusal reform programları ve istikrar veya uyum programlarını AB düzeyinde değerlendirilmek üzere sunarlar. Değerlendirmeden sonra, ulusal bütçe ve reform politikaları ve gerekiyorsa makroekonomik dengesizliklerin düzeltilmesi için bir sonraki yılın bütçesi oluşturulurken dikkate alınmak üzere Üye Devletlere özel tavsiyeler oluşturulur. Bu aşamalar sonrasında, Temmuz ayı itibarıyla Üye Devletlerin uygulama sürecine geçilir ve yılın sonuna doğru Avrupa Komisyonu’nun gelecek yıl için hazırladığı ve genel ekonomik du- rumu anlatan Yıllık Büyüme Araştırması ile döngü yeniden başlar.
Avrupa Tahvilleri / İstikrar Tahvilleri
Eurobonds / Stabilitiy Bonds
AB üye ülkelerinin borç sorunun çözümlenmesine destek sağlanması amacıyla, Avro Alanı’nda bütünleşmiş bir tahvil piyasası kurarak, üye devletlerin kamu borçlarının Avro Alanı çapında ihraç edilecek tahvillerle finansmanın sağlanması amacıyla çıkarılması öngörülen tahvillerdir. Bunun, aynı zamanda AB finans piyasalarında bütünleşme ve istikrarın artırılmasına katkı sağlayacağı düşünülmüştür. Bu tür tahvillerin ihracı, yatırımcılar ve finans kuruluşlarına güvenli ve likit yatırım imkânları sunularak, ülkelerin kamu borçlarını finanse etmelerinde yeni bir yol olarak öngörülmüştür. Ancak İstikrar tahvillerinin ihracı, Üye Devletlerde bütçe disiplini, sıkı ve yakından denetim kuralları ile Kurucu Antlaşmada değişiklik gerektirmektedir.
İstikrar Tahvilleri, tek bir merkez kaynaklı olmadan, Avro Alanı ülkelerinin her birinin farklı şekilde çıkardığı tahviller yerine ortak Avro tahvillerinin çıkarılması esasına dayanmaktadır. Bu şekilde, Üye Devletler arasında ortak bir havuzdan tahvillerin çıkarılması, gelirin ve borç servis maliyetinin ortak olarak paylaşılması öngörülmüştür. Ancak Avrupa Tahvilleri, Üye Devletler arasında tam uzlaşma sağlanamaması nedeniyle henüz gerçekleşmemiştir.
Avrupa Yatırım Bankası
European Investment Bank (EIB)
AB Üye Devletlerince oluşturulan Avrupa Yatırım Bankası (AYB), 1958’de Roma Antlaşması ile kurulmuştur. Merkezi Lüksemburg’tadır; AB’nin mali kuruluşudur ve tüzel kişiliğe haizdir; ortak projelerin finansmanını sağlar. Banka, AB ve çevresinde büyüme, istihdam, ekonomik ve sosyal yakınsama, çevrenin sürdürülebilirliği konularındaki projelere finansman sağlamaktadır. Bu çerçevede öncelikleri şu şekilde belirlenmiştir:
- Yeni istihdam yaratılmasının desteklenmesi,
- Bölgeler arası ekonomik ve sosyal farklılıkların giderilmesi,
- Doğal ve kentsel çevrenin korunması ve geliştirilmesi,
- Bilgi ve İletişim Teknolojileri ile beşeri ve sosyal sermayeye yatırım yaparak yenilikçiliğin desteklenmesi,
- Bölgesel ve ulusal ulaştırma ve enerji altyapılarının birbirine bağlanması,
- Rekabetçi ve güvenli enerji arzının desteklenmesi.
AYB, Guvernörler Kurulu, Yönetim Kurulu ve Yürütme Komitesi tarafından idare edilmekte, Denetim Komitesi tarafından faaliyetleri gözden geçirilip izlenmektedir.